3. Hafta Hazırlık Notları. Davranışsal Esneme — Majino 3. Hafta: Kelimelerin Gücü ve Kaynaşma
Herkese Selam,
10 Nisan Cumartesi günü saat 21.00’da Davranışsal Esneme — Majino Eğitiminin 3. oturumunu yapacağız. Oturum ODTÜ Kitap Topluluğunun YouTube kanalından canlı yayınlanacaktır:
Bu hafta, düşünme davranışını ele alacağız. Düşünmenin de tıpkı dans gibi farklı tarzları olabilir mi? Vals? Tango? Hip Hop? Serbest Stil? Zeybek? Ya da halay?
Bu oturumda düşünme davranışıyla ilgili farklı bir metaforu ele alacağız. Düşünmek, karanlık gecede çakan şimşekler gibi ele alınabilir. Karanlığı yaran çakışların ışıklarını görüp sonrasında da onları takip eden gök gürlemelerini işitiriz.
Davranışçıların amacı bu çakışların biçimlerini ya da sıklıklarını değiştirmek değildir.
Davranışçılar, bu çakışlarla olan ilişkimizi değiştirmeye çalışır.
Hedefleri bu çakışların bizim üzerimizdeki etkilerini değiştirmektir.
Davranışçılar; düşünceleri tek tek değiştirmek yerine düşünme davranışını değiştirmeyi hedeflerler.
Popüler kültürün etkisiyle “düşünceler”imizi kafamızın içindeki baloncuklar gibi düşünebiliriz. Ama böyle düşünmek zorunda değiliz.
Hatta bu düşünceleri içimizdeki bir homunkulusun (küçük insanın) komutları gibi düşünebiliriz. Ama kendimizi bir matruşka bebeğine benzetmek zorunda da değiliz.
İlk hafta 180 derecelik büyük bir dönüş yaparak içgörüden dışgörüye dönmüştük. Öyleyse devam edelim:
Düşünceler aklımıza içeriden değil de dışarıdan gözümüzün önünde belirip kulaklarımızda yankılanıyor olabilir.
Nasıl mı? Reklamlarla, eğitimle, dedikodularla, haberlerle, okuduklarımızla, duyduklarımızla ve gördüklerimizle…
Düşünceleri farklı bir metaforla ele almayı önereceğim. Düşünceler (sözel uyaranlar ya da kelimeler) kafamızın içindeki baloncuklardansa gözümüzün önündeki bir SANAL GERÇEKLİK GÖZLÜĞÜNE benzetilebilir.
Bu metafor değişikliği Bağlamsal Davranış Biliminin gündeme getirdiği o güçlü iddiasını daha açık bir şekilde anlamamıza yardım edebilir:
Eğer düşünceler, gözümüzün önündeki bir sanal gerçeklik gözlüğü gibi ise düşünceleri değiştirmek yerine sanal gerçek gözlüğünü gözümüzden sadece 10 santimetre uzaklaştırmak, düşüncelerin davranışlarımız üzerindeki o tuhaf kontrol gücünü zayıflatacaktır.
Düşünceleri değiştirmek ise sanal gerçeklik gözlüğünün ekranındaki görüntüleri değiştirmekten başka bir işe yaramayacaktır. Bu değişiklik bizim davranışsal olarak esnememizi sağlamayacaktır.
Oysa sanal gerçeklik gözlüğünü yüzümüzden 10 santim uzaklaştırdığımız zaman ekrandaki görüntüler ne kadar korkutucu olursa olsun onların sadece birer ekran görüntüsü olduğunu rahatlıkla göreceğiz.
Belki gözlüğe yapışmışken bizi deli gibi korkutan görüntülere bir anda gülerek bakmaya başlayacağız.
Duygusal acıyla teması konuşmaya başlamadan önce kelimelerin yarattığı gereksiz ızdırabı ele alacağız.
Bu hafta davranışçıların gözü (ilişkisel Çerçeveleme/Relational Framing) ile insanın nasıl düşündüğünü ele alacağız ve sonra da bağlamsal müdahalelerle kelimelerin gücünün nasıl zayıflatılabildiğini birlikte deneyimleyeceğiz. Bu yaptığımız hazırlıklarla 17 Nisan Cumartesi akşamı yapacağımız oturumda da yapacağımız bol örneklerle ÖĞRENDİKLERİMİZİ PEKİŞTİRECEĞİZ :)
Bu oturumun indirilebilir notlarına aşağıdaki bağlantılardan ulaşabilirsiniz:
Google Drive:
Github:
https://github.com/aynagonul/davranissal-esneme-majino/blob/main/DE-Majino-2021_03.pdf
Mesafeleme ve Bağlamsal Değişkenler için oluşturduğum “Oynatma Listeleri”ne YouTube kanalımdan ulaşabilirsiniz:
Paylaşımlarından haberdar olmak için TELEGRAM Kanalıma katılabilirsiniz:
Davranışsal Esneme — Majino: Açık Kaynak, Birlikte ve Özgür
Umarım seçtiğiniz gibi yaşarken size hizmet eder.
Cumartesi günü görüşmek üzere,
Sevgiler. Selamlar.
Dr. Ali Bayramoğlu
